psikolojik Hastalıklar

Psikolog

Psikolojik Hastalıklar

Psikolojik Hastalıklar, Psikoloji insanın ruh halini tanımlayan ruh bilimidir. Duygu ve düşüncelerini dışarı belli edemeyen insanların belirli bir süre sonra kendi sorunlarını kafalarına takarak kendi içlerinde büyütmeleridir. Kişinin ev- sosyal hayatı, maddi manevi sorunları, sevgiden yoksunluk, her şeyi kendi iç dünyasında yaşamak gibi takıntıları kendi hafızalarında yaşayıp dışarı atamamalarından kaynaklanan sorunlardır. Psikolojik hastalıkları şu şekilde sıralayabiliriz:
Distimi (Kronik Depresyon) Kronik depresyon hastalıklarını bazı uzman araştırıcılar biyolojik kökenli olduğunu ve beyindeki kimyasal maddelerinin yetersizliğine bağlı..
hiperaktivite

Psikolog

Hiperaktivite

Hiperaktif, çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik ve dikkat eksikliği belirtileri olan bir bozukluk durumudur. Hiperaktiflik genellikle 3-4 yaş çocukluk döneminde başlasa da bebeklik döneminde de görülebilir. Hiperaktif bebeklerde fazla uyuma, huysuzluk, huzursuzluk, sürekli ağlama gibi belirtiler görülmektedir. Ayrıca erkeklerde görülme olasılığı kızlara oranla 3-4 kat daha fazladır.
Hiperaktivite değişik nedenlerle olabilir. Bunlar arasında; beyinde bazı yapısal işlevsel bozukluklar, kalıtım etkisi, çevre etki görülmektedir. Hiperaktiflik gebelik döneminde tespit edilememektedir..
çocuk danışmanlığı

Psikolog

Çocuk Danışmanlığı

Her yaş çocuğunun o yaşa özgü belirli davranışları olduğu da bilinen bir gerçektir. İki yaş çocuğu, dört yaş çocuğuna hiç benzemediği gibi, dört yaş çocuğu da. Sekiz yaş çocuğundan önemli özellikleriyle ayrılmaktadır. Çocuk ruh sağlığında önemli bir nokta, her yaşa has ruhsal gelişim özelliklerinin iyi bilinmesi ve ayırt edilmesidir. İnatçılık dönemindeki bir çocuğun annesi, bu dönemin o yaşa özgü normal ve geçici bir dönem olduğunu bilse; benim çocuğum sorunlu diye paniğe kapılmaz. Ayrıca bu dönemin çocuğun özerkliği ile ilgili bir dönem olduğunu öğrenmiş olsa, çocukla zıtlaşmayacak, çocuğun inadını kırmaya çalışmayacak, kendisi huzurlu, çocuk da rahat olacaktır. Çocuğa inadını kırmak yönünde yapılan baskı..
ergenlik nedir

Psikolog

Ergenlik Nedir

Ergenlik dönemi (ortalama 12-15 yaşlar) bedensel cinsel ve ruhsal olarak belirgin değişikliklerin olduğu dönemdir. Erkekte ve kızda delikanlılık, ergenliğin ardından erişkinlik çağına dek uzanan döneme (15-20 yaşlar) denir. Ergenlikte erkek de ve kızda büyüme çok hızlı gerçekleşir. Delikanlılık çağında da büyüme ve gelişme genellikle sürer; fakat hızı kesilmiştir.
Ergenlik Döneminde Ergene Yaklaşım Nasıl Olmalıdır Öfke, kızgınlık, sevinç gibi olumlu olumsuz tüm duyguların paylaşılması gerekir duygularınızı paylaşın. Ergenleri dinleyin ve anlamaya çalışın. Gençlere yeteneklerini ortaya çıkarmaları..
sınav kaygısı

Psikolog

Sınav Kaygısı

Kaygı, bireyin dış ortama uyum çabasında yaşadığı korku, gerilim, sıkıntı gibi koruyucu tepkidir. Kişinin kontrolü dışına çıktığında problem oluşturur ve yaşamın işlevselliğini aksatır.
Sınav kaygısı ise, sınava hazırlanan kişilerin yaşadığı, ders çalışmayı planlayamama, ders çalışamama, öğrendiklerini sınavda kullanamama,dikkatlerin dağılması, bilinen konuların hatırlanmaması, mide bulantısı,terleme, baş ağrısı, uyku bozukluğu,, gerginlik, sinirlilik, yapamayacağım düşünceleri gibi bir çok fizyolojik, davranışsal,duygusal ve zihinsel belirtileri olan kaygı durumudur.
panik atak

Psikolog

Panik Atak

Panik atak, beklenmedik bir anda ortaya çıkan bunaltı, yoğun kaygı, endişe ve korku nöbetidir. Bu endişe ve kaygı nöbeti kişinin vücudunda bazı fiziksel belirtilerle kendini gösterir, bu yüzden de çoğu zaman kişide yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaratır. Yoğun korku duygusu içinde kişi, çok kötü bir şey olacağını, onun için sonun geldiğini, öleceğini, delireceğini, bayılacağını, kontrolünü kaybedeceğini veya kalp krizi geçireceğini düşünür. Bu şekilde yoğun bir korku içinde olan kişi doğal olarak o ortamdan kaçmak, uzaklaşmak ister, yardım alabileceği bir sağlık kuruluşuna gitmek ister.
emdr tedavisi

Psikolog

EMDR Tedavisi

EMDR ismiyle bilinen Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi, travmadan kaygı bozukluğuna, vajinismustan kekemeliğe birçok sorunun tedavisinde kullanılıyor. EMDR, Türkçe açılımıyla ‘Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme’, güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır.
Günde yaklaşık 20 bin anıyı kaydediyoruz. Bu anıların bazıları olumlu, bazıları olumsuz, birçoğu ise önemsiz ve nötr olanlardan oluşuyor. Olumlu ve nötr anılar, bilgi işleme sürecinden normal bir şekilde geçip hafızaya atılır. Olumsuz ve travmatik anılar ise, tıpkı bilgisayara giren virüs gibi, bu süreci bozarlar.
yaşam koçu

Psikolog

Yaşam Koçu

Yaşam Koçu bireyin farkındalığını artırarak yaşamdaki isteklerinin netleşmesini, amaçlarının belirlemesi, hedeflerine doğru verimli adımlarla ilerlemesini ve yaşamdan keyif almasını sağlar. Yaşam Koçu bu yolculukta size saygı, güven, dürüstlük ve gizlilik esaslarına dayanan bir ilişki ile destek verir. Sizin durumunuzu doğru bir şekilde tespit etmenizi ve yeni, farklı bakış açıları geliştirmenizi sağlar. Bu ilişkide amaç, bireyin hedeflerine ulaşmasında harekete geçmesini ve sürecin sağlıklı olarak sürekliliğini sağlamaktır. Bu sürecinde uygulanan kişiye özel yöntemler ile kişinin istediği olumlu değişime ulaşması verimli, hızlı ve sağlıklı bir şekilde olur.
doğum psikoloğu

Psikolog

Doğum Psikoloğu

Gebelik bir kadının yaşamında fizyolojik ve psikolojik değişimleri en yoğun yaşadığı bir dönüm noktasıdır. İlk aylarda bir birine zıt duygular yaşayan kadın gebeliğin ortasında daha dingin bir hal alır. Ancak son aylarda doğuma, anneliğe, bebeğe dair daha yoğun duygular yaşamaya başlar. En sık yaşanan duygulardan biri de doğuma dair korku ve kaygılar olur. Korku ve kaygılarımız da kaynağını ana rahmine düştüğümüz andan itibaren gerekli gereksiz her şeyi en ufak ayrıntısına kadar kaydeden bilinçaltımızdan alır. Doğum da bilinçaltı bir eylemdir ve o anda bilinçaltı anı ve duygularımız aktifleşir. Yani doğum düşünerek değil duyguyla yapılır. Bu nedenle anne adayının doğum öncesi ve ya doğum anındaki korkuları doğum sürecini olumsuz yönde etkiler.